duvar girintisinde kitapçı

Çengelköy'de, trafiğin aktığı yoldan, sahildeki asırlık çınara giden sokaklardan birinin girişi.
Bir binanın, bu dar sokağa bakan cephesindeki girintilere yerleşmiş bir kitapçı.
Kitapları, o girintilere göre yapılmış raflara dizmiş, gece kitapları orada muhafaza etmek için de rafların önüne panjurlar yapmış.

"Burası için izin aldınız mı, kimden izin aldınız, burayı nasıl yaptınız?" diye soruyorum.
Sakin bir biçimde şöyle cevap veriyor:"Burada zaten bazı tezgahlar vardı, dergi, kitap satardık değiş-tokuş ederdik, kitap seven dostlarımız vardı, gelip giderlerdi. Sonra birgün dedim ki buraya böyle birşey yapayım. Binadakilerle konuştum tamam dediler, gittim belediyeye de bildirdim niyetimi, onlar da tamam dediler; ve yaptık."


Sokağa bakan bir girintide, kişisel bir yaratıcılık örneği.
Kişinin kendi kendine yaptığı birşey.
Potansiyel bir yapısal durumun, kişisel bir niyetle karşılaşması...
Bu iki şey yeterli değil tabi ki. Diğer insanların ve resmi otoritenin de izni, hoşgörüsü, açıklığı gerekli.


Küçük bir yerde, kentsel mekanın farklı fonksiyonlarla, ilginç bir şekilde yeniden tanımlanabileceğine dair büyük bir iş.