balık

denize girmek ne garip.
girip yüzüp, çıkıp kurulanmak..
saçların ıslak güneş banyosu.
birkaç kez düşününce insan yabancılaşabiliyor.
ne büyük özgürlük.
ne büyük zevk...
tuzlu derinle terlemek, serinlemek için yine girip çıkmak...
yeterince yorulup, ellerin belinde, denizin suyu mayondan süzülürken, hiç kurulanmadan denize doğru derin nefeslerle bakmak, göğsün bir yükselip bir alçalırken; dört nefeste bir burnunu çekerek...
hipnotik, su üstünden yansıyan parlak güneş kıpırtısında ufuğa dalmak.

yaz iyi, iyi olmasına da; bu yalnızca yaz değil.
suya girebildiğin her zaman bu böyle, mevsimlerin niteliği ile doğrudan bağlantılı ama adlarından bağımsız bir hal; anlar dizisi; tesadüfler...

beğendiğinin yüzüne yapışan ıslak saçların rüzgarda, dudakla oynaması, kirpiklerde kalan su parıltısı, ilk kırpışta göz yanması...

kış bende en çok yaz anlarıma dokunuyor.