"Yetkim olsa, mimarlar odasını kapatırdım" - yakın zamanda Ağaoğlu, böyle buyurdu.
Dikkatle okuyun; yetkim olsa ben de aynısını yapardım ama şu koşulu sağlamayanları kapatırdım...
Söz konusu STK'ler planlama ve tasarıma dair olunca, haklı olarak sürdürdükleri durdurma ve engelleme faaliyetleri, karşılarındaki "iş bitiren" güruh için doğal olarak engelleme ve ayak bağı olarak görülüyor. aslında doğruya doğru, tam da öyle olması için gerçekleştirilen eylemler bunlar. ama yetmez. özellikle de o eylemi gerçekleştirenlere yetmemeli.
bizler biliyoruz ki, içinde yaşadığımız ortam, yani her ne oluyorsa, sonsuz sayıda alternatifin gerçekleşmiş "bir" hali ve gerçekleşmeye dahil olunarak biçimlendirilebilir. bu durumda bir eylem gerçekleştikten sonra onu durdurmaya çalışmak anlaşılabilir bir müdehale şekli olsa bile, eylemin yaratma gücünün karşısında ona karşı koyacak dayanımı göstermeye yetmeyecektir.
örneklere bakın. durdurulmuş olan projeler bile, sadece bu karaterleri yüzünden yeniden hortlamaya hazır, kalabalık insan kitleleri tarafından hala destek görüyor.
tespit yapmak, fikir beyan etmek, durdurmak, yani kısacası sadece karşı olmak yetmiyor. yaşanan olayları tekrar düşününce bu apaçık.
hayal etmek, hayalin gerçekleşmesi için gereken öngörülebilir tüm girdileri tanımlamak, örgütlemek ve gerçekleşmesi için çalışmak gerek.
tasarımcı zaten bunu yapan kişi değil mi? dar ya da geniş, ölçeği ne olursa olsun bir konu alanında çalışan, ona dair hayal kuran, gerçekleşme araçlarını, yöntemlerini ve süreçlerini tanımlayan ve onun var olmasını sağlayan kişi değil mi?... sorunları koşulları içinde değil, çoğunlukla koşulları ötesinde müdehalelerle aşan kişi değil mi?
aktif, karşı çıkan, dur diyen ama ondan da daha önce, dur dedirten şey yokken bile başka şeyleri var eden, ihtimaller gösteren, hayaller paylaşan, çağrılar yapan, eylemsel karakteri yüksek...(yazının burasında herkes duruyor ve kendini yazının konusu olan bu karakter olarak tanımlıyorsa, kendine dair şöyle bir düşünüyor...)
buna uymayan, bahsi geçen konu alanında faaliyet gösteren tüm STK'ları ben de Ağaoğlu gibi kapatırdım.
kendi yetkinliklerini, saygınlıklarını ve gerekliliklerini sadece var oluyor olmak üzerinden tanımlayanlara sevgiler...
Dikkatle okuyun; yetkim olsa ben de aynısını yapardım ama şu koşulu sağlamayanları kapatırdım...
Söz konusu STK'ler planlama ve tasarıma dair olunca, haklı olarak sürdürdükleri durdurma ve engelleme faaliyetleri, karşılarındaki "iş bitiren" güruh için doğal olarak engelleme ve ayak bağı olarak görülüyor. aslında doğruya doğru, tam da öyle olması için gerçekleştirilen eylemler bunlar. ama yetmez. özellikle de o eylemi gerçekleştirenlere yetmemeli.
bizler biliyoruz ki, içinde yaşadığımız ortam, yani her ne oluyorsa, sonsuz sayıda alternatifin gerçekleşmiş "bir" hali ve gerçekleşmeye dahil olunarak biçimlendirilebilir. bu durumda bir eylem gerçekleştikten sonra onu durdurmaya çalışmak anlaşılabilir bir müdehale şekli olsa bile, eylemin yaratma gücünün karşısında ona karşı koyacak dayanımı göstermeye yetmeyecektir.
örneklere bakın. durdurulmuş olan projeler bile, sadece bu karaterleri yüzünden yeniden hortlamaya hazır, kalabalık insan kitleleri tarafından hala destek görüyor.
tespit yapmak, fikir beyan etmek, durdurmak, yani kısacası sadece karşı olmak yetmiyor. yaşanan olayları tekrar düşününce bu apaçık.
hayal etmek, hayalin gerçekleşmesi için gereken öngörülebilir tüm girdileri tanımlamak, örgütlemek ve gerçekleşmesi için çalışmak gerek.
tasarımcı zaten bunu yapan kişi değil mi? dar ya da geniş, ölçeği ne olursa olsun bir konu alanında çalışan, ona dair hayal kuran, gerçekleşme araçlarını, yöntemlerini ve süreçlerini tanımlayan ve onun var olmasını sağlayan kişi değil mi?... sorunları koşulları içinde değil, çoğunlukla koşulları ötesinde müdehalelerle aşan kişi değil mi?
aktif, karşı çıkan, dur diyen ama ondan da daha önce, dur dedirten şey yokken bile başka şeyleri var eden, ihtimaller gösteren, hayaller paylaşan, çağrılar yapan, eylemsel karakteri yüksek...(yazının burasında herkes duruyor ve kendini yazının konusu olan bu karakter olarak tanımlıyorsa, kendine dair şöyle bir düşünüyor...)
buna uymayan, bahsi geçen konu alanında faaliyet gösteren tüm STK'ları ben de Ağaoğlu gibi kapatırdım.
kendi yetkinliklerini, saygınlıklarını ve gerekliliklerini sadece var oluyor olmak üzerinden tanımlayanlara sevgiler...