Hipnoz











"...Sovyetler Birliği ve Çin gibi totaliter rejimler, kendi halklarının tepesine binerek güçlenirken, ABD gibi, Batılı emperyalist ülkeler dünyayı sömürerek ülkelerine servet aktardı. Benim bu kaba açıklamamın ötesinde, kapitalizmin egemenliğini açıklayan çeşit çeşit kuramların sonu yok. Sosyal devletin kurumsallaştığı Avrupa'ya rağmen, doktoruyla, aşçısıyla, ressamıyla, dünyanın dört yanından akın akın gelen her sınıftan insanın ABD'ye yerleşip yaşamayı tercih ettiği gerçeği, yadsınamaz olduğu kadar açıklaması da kolay değil.


Geçen hafta New York metrosuna bindiğimde, tüm diğer yolcular gibi benim de gözüm güzergâhımızı yanıp sönen ışıklarla gösteren tabelaya takıldı ve orada kaldı. Brooklyn'den Manhattan'a yapacağım yolculuk, ışıkların yanıp sönmesiyle, duraktan durağa bir beklenti gerçekleşmesine dönüştü. Durduğumuz her durağın ismi yanında ışık yanıyor, metronun tekrar hareket etmesiyle bir sonraki durağın adı ışıklanıyor, başka bir ışık, sonraki duraklara kaç durak kaldığını, gene yanıp sönen sayılarla belirtiyordu.

Yol boyunca ne kitap okuyabildim, ne âdetim olduğu gibi diğer yolcuları süzüp onların dünyalarında gezindim, ne dinlenmek için gözlerimi kapatabildim, ne de sallana sallana giderken hayatın anlamını ya da eski sevgililerimi düşünebildim. Başkaları gibi benim de gözüm, rotamı gösteren ışıklı tabelada, benliğim, her yeni durağa gelince kendimi bir şey başarmış gibi hissetmemde, hayatımın amacı, ineceğim durağa vasıl olmaya indirgenmişti. Aynı, önceden belirlenmiş seçenekler içinde ilerleyebilen, bir sonra neyi tüketebileceklerinin düşüne hapsolan milyonlarca Amerikalının günlük yaşantısı gibi."


GÜNDÜZ VASSAF


tamamı >>