CreCap






Epeydir bu kadar gülmemiştim ben…

Matematiksel kod yazarlığından emekli olduktan sonra kendini sosyal meselelere veren Bill Gates, Davos’ta yeni bir kodlama yapmış:

Yaratıcı Kapitalizm! (Creative Capitalism)

Oysa bu kodu yıllardır üzerimize çivi yazısı şeklinde kakmak suretiyle yazıp duruyordu kapitalizm...

Ayakta kalabilmek için kendini daimi olarak yenileyen, kodlarını yeniden ve yeniden yazmak zorunda olan bir sistemin yaratıcı zekasının şimdi gündeme gelmesi ironik. Çünkü IQ’su başından beri yüksek bir sistemdir kapitalizm. Uyum yeteneği yüksektir ve bu sebepten kendisi için yaratıcıdır, varlığının devamı için de öyle olmak zorundadır.

Pek sayın Gates, bu yeni yaratıcı “pencere”sini Yokedici Kapitalizm’in ürettiği ve artık rahatsız edici boyutlara ulaşan pisliklerin kokusunu savuşturmak için açmış gibi duruyor. Pencerelog, bir nevi odayı havalandırıyor… Yoksa pisliği çıkarıp attığı yok.

Bill Gates, dünyadaki eşitsizlikleri yumuşatmak için şirketlerin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte çalıştıkları bir yaratıcı kapitalizme ihtiyaç duyulduğunu belirtti...

E şimdi hali hazırda olandan farklı birşey mi söylemiş oldu yani?!
Bazı gerçeklerin, ancak simgeler yolu ile görülür hale gelmesi tuhaf… İlle kulağına ismini mi üflemek gerekiyor gerçeğin bizim gözümüzde varlık kazanması için?
Belki evet, gerçekler değil, imgeler çağındayız ne de olsa...

Sistemin devamını sağlamak için sistemin sürekliliğine engel olan eşitsizlikleri yumuşatma hevesi epeydir gündemde olan bir mevzu. Kapitalizmin olmazsa olmazı olan yoksulluğun tekrar üretilmemesi için değil, sadece “yumuşatılması” amacıyla Dünya Bankası, IMF ve küresel sermaye tarafından sosyal sorumluluk adı altında kaktırılan sadakacı zihniyet en yüce duyguların modeli olarak yıllardır uygulanıyor zaten. Bu yüzden Bill Gates, yoksulluğun nedenlerini ortadan kaldırmak yerine (ki bu Bill Gates ve sınıf arkadaşları için bir intihar –self destruction- olacaktır), onun “yumuşatılması” için harekete geçtiğinde yeni bir şey yapmış olmuyor.

Oysa; Davos’ta toplanan o kalabalığın varlık sebebi ve bu kalabalığa ait bireylerin Davos’a gidebilmek için aldıkları first class uçuşların ya da özel jetlerin parasal kaynağı dünyanın büyük çoğunluğunun yoksul oluşu değil mi? Yeni birşey de değil bu. Tarihi ve varoluşu sömürü ile onun güzide evladı yoksulluğa dayanan bu sistem hayatta kalabilmek için elbette kendi eliyle büyüttüğü ve daimi olarak kırbaçladığı yoksullarına şimdi sahip çıkmak zorunda.

Kârların devamı için yoksulluk sürdürülebilir olmalı. Çünkü kırbaç yaraları enfeksiyon kapmaya başladı. Bu yüzden Yokedici Kapitalizm’e karşı Yaratıcı Kapitalizm arayışı…

'Yaratıcı Kapitalizm' kavramını benimseyen şirketlere hükümetlerin destek vermesini de isteyen Gates, 21'inci yüzyıl kapitalizminin piyasa güçlerinden yarar sağlayamayan kişilerin hayatlarını da geliştirmek zorunda olduğunun altını çizdi.

Bu noktada, bu kişilerin piyasa güçlerinden neden yarar sağlayamadığı konusuna ise hiç değinmemiş Gates. Belki de değinmek istememiştir. Ben değineyim nacizhane...

Sistemin yararlarından mahrum olma durumunun iki sebebi olabilir:

Ya

- bu kişiler hala piyasanın öğütücü çarkına girmemiş noktalarda ikamet etmektedirler, yani meta zihniyeti çok uzaklarında olmasa da henüz içlerinde değildir

ya da

- bu kişiler sistemde konumlandıkları yerler nedeniyle piyasanın varlığı için yarar sağlaMAmak zorundadırlar.


Gates, altalta duran bu sebeplerden ikincisinin üzerini karalayarak, ilkinin altını çizmiş oluyor herhalde… Çünkü şöyle devam ediyor Gates:

Dünyada yaşayan fakir insanların yaşam koşullarını iyileştirmek, şirketleri dünyadaki fakir insanlara erişilebilir fiyatlarla katma değeri yüksek ürünler satarak daha fazla para kazanmaya teşvik edebilir.

Bu durumda Gates’in altını çizdiği şey, sistemin ortaya çıkardığı katma değerden yararlanamayanların hayatlarını geliştirmek perdesi altında, piyasa güçlerinden yarar sağlayamayan henüz metalaşmamışları ya da amansız tüketicilere dönüşmemişleri “tüketmeye” teşvik ederek piyasaya bağımlı hale getirmek oluyor.

Gates'in 'yaratıcı kapitalizm'i günde 1 dolardan az gelire sahip 1 milyar yoksul insanı ilgilendiriyor. Dünyanın en zengin insanları arasında yer alan Microsoft Başkanı, kapitalizmin temel ilkelerini gözardı etmediğini belirtti, ancak piyasa güçlerinin, teknoloji ve sağlıktaki gelişmelerle geride kalanların ihtiyaçlarına da cevap vermesi için daha iyi kullanılması gerektiğini söyledi.

Kapitalizm, hep kendi amaçları gereği büyük kitleleri etkileyen bölünmeler, sosyal ve ekonomik dışlamalar yaratmıştır. Terry Eagleton’ın Kuramdan Sonra kitabında da belirttiği gibi; “kapitalizm, ilkesel olarak, kimseyi dışlamaz; kimi sömürdüğü gerçekten hiç umrunda değildir. Hemen herkesi aşağıya çekmekte gösterdiği istek, hayranlık verici biçimde eşitlikçidir. Artık o kadar iştah açıcı olmasalar da, eski mağdurları ile arada bir görüşmekten çekinmez. Çoğu zaman, en azından, olabildiğince çeşitli kültürleri karıştırmaya isteklidir; böylece metalarını herkese satabilecektir”.

‘Yaratıcı kapitalizm’ simgesinin günde 1 dolardan az gelire sahip 1 milyar yoksul insanı (ülkesi, kimliği, cinsi, ismi silik, bütünleştirilmiş ve kaynaşmış devasa bir yoksul kitlesi) ilgilendirmesi ve bu insanlara teknoloji ile sağlık hizmeti götürülmesi vurgusunu yapması birini hergün delicesine dövüp sonra hastane masraflarını karşılamaya benziyor… “Oooh, iyileşsin de daha rahat döveyim, dövmeye doyamıyorum”.

Yeni ve yaratıcı bir şey söylememiştir Gates, çünkü söyleyemez. Kapitalizmin kaçınılmaz ve alternatifsiz olarak kabul edildiği umutsuz iyimserlik dünyasında (Bill Gates konuşmasında kendini ‘sabırsız iyimser’ - impatient optimist - olarak tanımlıyor), varolanın devamı için birilerinin daimi olarak sürünmesi gerektiğini ve bunun sona ermesinin kapitalizmin cenazesini kaldırmak olacağını gayet iyi bilen, akıllı bir adam olan Gates, “sürünenler ölmesin, şeker de yiyebilsinler” diye sınıf arkadaşlarına bir çağrı yapmıştır, hepsi bu. Çünkü kapitalizm doğası gereği kaybedenler için yaratıcı olamaz, yokedicidir. Kapitalizm, yokettiklerini yeniden tanımlama üzerine bir yaratı sunar sadece.

Yoksulluk asit, kapitalizm de aç bırakıldığı sürece kendi kendini sindirerek yok eden, asla doymayan, obez bir mide… Mide, asiti üretiyor, çünkü asitsiz sindirim yapamıyor. Ama fazla asit de mideye zarar... Yıllardır tüketip yok ettikleri yüzünden asit dengesi iyice bozulan öğütücü midemiz, ilacını da aile doktorundan buluyor: Yaratıcı Kapitalizm = CREative CAPitalism.

Kapitalizmin kendini sindirici kronik ve çaresiz hastalığına karşı, asit düzenleyici CreCap!
Bill Gates’inizden isteyiniz. Reçetesiz satılmaz.


- http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=89038

- http://www.gatesfoundation.org/MediaCenter/Speeches/Co-ChairSpeeches/BillgSpeeches/BGSpeechWEF-080124.htm

- Terry Eagleton, Kuramdan Sonra (After Theory), Literatür Yayınları, 2006