!! flaş / flaş !!


İkibindokuz yılının ekiminde, İstanbul’da, ikibinon için bina yapma çılgınlığı, ve sembol üretme yarışı devam ederken, tüm ülke, batıdan gelen bir haberle sarsıldı.

Dünyanın artık güvenilir! bir yer olmadığının daha da anlaşıldığı bir saldırı gerçekleşti. Kimisine göre yarım kalmış bir projenin devamı olan, ama kimsenin üstlenmediği ve sabaha karşı, üzerinde kimsenin bulunmadığı bir saatte gerçekleşen saldırı sonucu; Amerika’nın sembolü özgürlük heykeli, altı parçaya ayrıldı.

Üzerinde bulunduğu adanın zarar görmediği, her parçanın bütün halinde ada üstüne yayıldığı ve ölü ile yaralının olmadığı saldırı sonunda açıklama yapan yetkililer; batı yakasının kapatılmasına kara verdiler.

Yıkılan heykelin yerine yenisinin yapılması için hemen bir proje yarışması açılırken, yetkili mercilerden gelen açıklama yaşamın ve düzenin güçlenerek! olduğu gibi devam edeceğinin göstergesi gibiydi:

“Bazı kaybedilmişlik durumlarından en büyük zaferler doğar!”

Eski heykelin ne yapılacağı konusundaki soruya karşılık yetkililer “bir dönemin simgesi olan bu eseri yeniden birleştirmek, onun varlığına saygısızlık olacaktır. Onun simgesel değerini, bu parçalanma ile arttırmış olan böylesi hain bir saldırıya belki de teşekkür etmek gerekiyor.” diye cevap verdiler. Parçaların ne yapılacağının sorulması üzerine ise aynı yetkili kaynaklar “Müttefiklerimizden gelen öneriler doğrultusunda, biz bu parçalanarak çoğalmış anlamı, özgürlük heykelinin parçalarını, onların ülkelerine gönderip, heykelin müttefiklerimizde yeniden doğmasını sağlamaya karar verdik. Altı parçanın beşi her bir kıtaya dağıtılarak orda yeni anlamlarla, eski anlamını da içererek yeniden doğacak. Altıncı parça olan meşale tutan kol ise, kıtaları birleştiren bir kente sahip önemli müttefikimiz Türkiye’ye yollanacak. Parçaların ilki, yani meşale taşıyan kol, hemen yarın, yani gerçekleşen bu hazin saldırının iki gün ardından, derhal, kararlılığımızın simgesi olarak önemli müttefikimiz Türkiye’ye doğru yola çıkacak. Meşale taşıyan kol artık orda aydınlığın ve küresel demokrasi düşüncelerimizin simgesi olarak parlayacak.” şeklinde cevap verdiler.

Parçaların, bir ücret karşılığında mı yoksa, hibe olarak mı ülkelere dağıtıldığı akıllarda soru işareti olarak dururken, Türkiye’deki mali çevrelere yakın kaynakların, Amerika’ya yüksek miktarda bir para transferinin hemen bu açıklamalar ardından gerçekleştiğini belirtmesi üzerine, akıllardaki soru işaretleri daha da çoğaldı.

Şüphesiz, ikibinon avrupa kültür başkenti olma durumu öncesindeki bu simgesel destek, İstanbul’daki hevesli çevrelerde ve Amerika’ya yakın mecralarda sevinç ve heyecan yaratırken, akıllara unutulmayan eski söylemleri getirdi. Türkiye, küçük Amerika. Artık kollu ve meşaleli...

Yeni yazı dizisi:

Peki kol nereye yerleştirilecek?!

Yakında...