aklın işleyiş halleri


İşte tam da böyleyiz.
Dışarda başkalarının şarkılarını, başkalarının dillerinde; onların sesi hala duyulur ama bizim sesimizin duyulabilmesi için özellikle kısılmış bir biçimde, duvarda akan yazıdan okuyarak avaz avaz söylerken bir kısmımız, bir kısmımız da tuvaletin o samimiyetsiz, güvencesiz güvenliğinde atık su borusu, bodürlü-desenli fayanslar, sıvı sabun şişesi ve lavabo üzerinden aynadaki yansımamıza bakıyoruz yan gözle. Aynalar dışında kendimizi göremeyecek kadar iyi kafamız. İçsel görüntüler aynadakinden daha bulanık. Süslü aynamızda, yıldızız ve yıldızlarla çevrili etrafımız. Çok iyiyim, çok yakışıklıyım, çok güzelim, birşeye yaramam, bu ne hal...Dışarda bangır bangır müzik ve kapıda, dinlenmeye hevesli birinin vuruşları, Tak Tak...

Çevremdeki ortamın her durum için ruh hali işte böyle. Tasarım, hayat ve diğer şeylere dair...
Alakasızlıkları ve çağrıştırdıklarını seviyorum.

Sedat, hadi sıra sende, senin şarkın çalıyor...Çık!