tasarımcının görevi ve gerçekten ciddiye aldığım bir karakter olarak Derya Baykal


yukarıda: ICON 03.09

Bir mutabakat var deniyor derginin editör yazısında.
Philippe Starck'ın Guardian'a dediklerinden alıntı yapılıyor: " Artık benim gibi süperstar tasarımcılar olmayacak. Gelecek yıllar, mikrostarların zamanı olacak"
Pek çok insan bu fikri destekliyor sanırım. Tasarımın, tasarımcının ne işe yaradığı sorusunu soranlar, kendi yollarını çizenleri, onların ürettiklerini, aktarılarak paylaşılan ( internetten önce bile, çay saatlerinde, gazetelerin verdiği patronlarda, pratik bilgi eklerinde, sokak sohbetlerinde, misafirliklerde) gündelik hayata dair bir kısım bilgilerin (kuru bakliyat kavanozlarının tepelerine artık kumaş ve eski bulaşık eldivenleri ile yapılan kapaklardan, yazlık bir yerde tek katlı bir bina inşaa etmeye) nasıl ürünlere dönüştüğünü göreceklerdir.

Birkaç yıl önce yazdığım bir yazıda, normal vatandaş mimara neden ihtiyaç duysun ki demiştim. Mimar belirli koşullar altında (belirli bir bütçe, olanaklar, olanaksızlıklar vs) o insanın ihtiyacına yönelik olarak diğer herhangi bir kimseden daha fazla ona ne verebilir?

ICON'da editör yazısı şunları belirterek devam ediyor: İnsanlara, kendi çevrelerini ve ürünlerini tasarlamaya yarayan araçlar verildiğinde, tasarımcının rolü artık sadece kitlelere ürünler tasarlamak olarak kalmayacak, aynı zamanda kitlelere kendileri için herhangi birşeyi üretmekte yardımcı olmak da görevi olacak.



Bu durumda sadece Derya Baykal diyorum ve onun kendi çevresinde, kendi kimliğinde ve programında yarattığı hissel ve fiziksel hissiyatın üzerine biraz açık uçlu düşünelim diyorum
Afiyet olsun.