ekmek(p)arası

Haziran böyle bir ay.
Her ne kadar Herakleitos:

kimi günler iyi
kimi günler kötü
sayıyordu hesiodos

bilmiyordu çünkü
her gün
bir
aynı

...dese de.
tabi ki uyanıklar şöyle düşüneceklerdir:
birlik, aynılık; kendi içinde hep sonsuz imkanları da barındırıyor.

ayın karakteri ve lise zamanlarının bünyede eser miktarda faaliyet gösteren biyolojik saati nedeniyle, akıl biraz tökezliyor.

hayat herkese, ekmek arasına konulan herşeyin yenebilecek hale gelmesi gibi, öyle bir ayar çekiyor ki; insanlar ister istemez başkalarının ya da koşulların baskın bir şekilde tarifledikleri hayatlarda buluyorlar kendilerini.

heves, heyecan, tutku...
için değil.
herşey ekmek(p)arası için.

kayıp bi şekilde sallanan aklım, günler öncesinden kalmış taşlaşmış bir simit gibi. eylemsel karakterim onu, tost makinasında yeniden ısıtıp yenilebilir hale getirme planları yapıyor. aklımın imgesel yansıması, simitle bir tost makinasının birliğinde görünür oluyor.
endişe.