bütün o partiler, etkinlikler falan...

neler oluyor? çıldırdık mı?

etkinlik üzerine etkinlik davet üzerine davet...

yorulmadık mı?

insan hayal ettiği bazı şeylerin gerçekleşmesinin yolunu açan kanallara girdi mi duramıyor.

neden dursun ki?

bu yüzden, devamlı birşeyler, devamlı davet...


nobon: mimarlık, tasarım, grafik ve fikir üzerine çalışan bir ekip. belirli kişilerden daha çok motive edici bir his.

katılıma açık bir kişilik bozukluğu.


birşeyler yapmaya, sıradan yollara o kadar çabuk ikna olmadan elden geldiğince, başka şeyler denemeye niyetli olanların, sadece masa başında, bilgisayar manzaralı odalarda oturması tabi ki düşünülemez. çünkü dar anlamda fikir, geniş anlamda ise hayatın ta kendisi, hep o 'dışarıda' olanın içinden doğmakta, görünüyor.


doğuma yakın olmak, kan görmeye dayanabilen, belirli kıyafetleri giymiş, sağlam sinirliler için, bir daha yaşanamayacak, benzersiz bir ana tanık olmanın yolunu açıyor.



nobonLounge: üretimin yaşama değdiği etkinliklerin tümü. fikirlerin kişilere ulaşması, ortaklıkların genel adı, eğlencenin sıfatı...tutsaklıktan kurtuluşun coşkun kutlaması değil, tutsaklığın kavram olarak yer almadığı bir hayatın sözlüğünün yazım odası.


bir mekana yapıştık.

insanları buluşturacak, onları kaynaştıracak, yeni durumlara yol açacak mümkün olan en keyifli ortam ne ise onu yaratmanın yollarını arıyoruz.


pazartesi film gösteriyor, çarşamba parti yapıyor, perşembe meraklı ve eli yatkın arkadaşlarımızı davet edip onların müziği ile eğleniyor, cuma ve cumartesi beyoğlunun kalabalığı ile tanışıyor, pazar da tembellik yapıyoruz, canlı müzik dinleyip sohbet ediyoruz.


bütün o partiler, etkinlikler falan, işte hep bu yüzden. sıkıştığımız o 'ortamlar'dan birbirimize tutunarak çıkmak...


her birimizin kapıları çalıyor...

kimse var mı?