müz.

müzeyyen senar yine söylüyor.
akşam oldu hüzünlendim, hasret kaldım gözlerinin rengine.
sonra yükseliyor!
gel mehtabım gel sevgilim, gel yine...

önce coşkuyla çağırıyor sonra yalvarırcasına.

aklı çağırıyorum.
herkes, o neredeyse tam karanlığın içerisinde dans ediyor, bumtıs ve sallantılı. halbuki birkaç saat önce böyle miydi. kadeh üzerne kadeh ve tatlı sulu karpuz yanı bol sarımsaklı mezeler; ve garip şekilde güzel humus, ki hiç sevmem.

susarken bu kadar konuşabilmenin hissi güven verici. tiktak tiktak...ve içeride sanat müziği...

sallantılı, yarı baygın, içte belki de çokça bezgin, ama kadehlerce coşkun, bumtıs...
hay ben sizin...!

beynim durmuyor gidiyor, bedenim görece sessiz olan dışarıda hissiz. onu da dostlar tutuyor. gitme.
nefes alışverişime konsantre uzanırken yatağa, zaman günü tutamayacak kadar erken...
ışık.