kuşatma.

çevremizde kameralar artıyor. cep telefonları dinleniyor, mesajlar okunuyor. e posta'lar zaten kayıt altında ve IP üzerinden her hareketimiz izleniyor. telefonlarımız noktasal yerimizi belirtiyor, kartlarımızla yaptığımız harcamalar kişisel yol haritalarımızı görünür kılıyor.


kuşatma daralıyor. gönüllü ya da bilmeden dahil olduğumuz tüm bu izleme hareketi yetmiyormuş gibi bir yandan haber alma, bilgiye ulaşma, kendini ifade etme özgürlüğümüz de kısıtlanıyor. 


bu en güzel oyundur. herşeyi giderek özgürleşiyormuş gibi gösterip, özgürlük alanını bir tutsaklık içerisinde tanımlayıp adına özgürlük denilen şeylerin derinliğini o tutsaklık içinde katmanlaştırmak.
yemezler. 
yerler mi?


youtube neden yasaklandı. mahkemesi sonuçlandı mı? ihtiyadi tedbir kararı bir yasaklama olabilir mi?
aslında olur. göz altına almanın hapse dönüştüğü bir yerde o da olur.


google'ın bazı servisleri kapatıldı. 
youtube'un yasağı genişletildi. artık üniversiteler bile doğrudan giremiyor.
wordpress, blogger, paylaşım siteleri vs...


kişisel ifadenin araçlarını kontrol altına almak, yasaklamak, ifade özgürlüğü, şu bu özgürlüğü deyip politika yapanlara nasıl da güzel yakışıyor.


tüm bu kontrol çılgınlığının içinde. düşünce, söz ve yazı yine de özgür... kontrol edilemeyecek sistemlere geri dönelim. mi?