0023






istanbul'ın dışına çıktığında insan şunu tespit ediyor. (kent mi, hayatlarımız mı, kentte kurduğumuz hayatlar mı, kentin kurdurduğu hayatlarımız mı, yoksa hepsinin ilişkide olduğu bir sistem mi, tam bilmiyorum) uyuşukluk yaratıyor. bakmaya ve göremeye dair.

düşünmek sıkıntı dert, yorumlamak kabus, dile getirmek işkence oluyor.
televizyona facebooka ona buna dalıyorum.

halbuki:
"burada büyümek güzel olmuş olabilir. yıllar sonra bu falezlere ve dağlara bakmak. ne bileyim eğitim vs. üzerinden  tekrar bakınca bir garip oldum. artı kıyısından denize girilen bir büyük şehirde oturmayı düşlemek vs...izmire dair düşündüm..."

antalya.

mekanlar kişiler üzerinden kurulan bağlantıların da etkisiyle, kendi içlerindeyken kendilerine dair düşündürtüyor. tutsaklığın tanıdığı özgürlüklerin araçlarına kaçmak; bağlam dışı.
burada akıl hep kendinin dışında ve seni dışından çekiyor, özgürleştiriyor.