üs/tüs/te

böyle okuyunca daha güzel oluyor..
üstüste olmaktan dolayı iç içe geçmiş, kaynaşmış, ayrışamaz...


herşey öyle aynı ana yığıldı ki; ama başka türlü de olamazdı. biliyoruz.
zaten mesele onları hoş karşılayabilmek.
bazı kusurlarımız oldu.
kesin...


oldurabildiğimizce, elde kalanlar oldu. tuttuk.
şimdi üstüne ekledikçe eldekilere bakmak, sıkmak ve göre göre üs/tüs/te koymak gerek...
başka türlü de olamaz zaten.


karmaşa ve tesadüflerin yaratısını, onlar kadar beklenmedik ve dinamik bir şekilde geliştirmenin tek yolu onlarla yoğrulmak. onlara yol göstermek, tariflemek, sınırlandırmak değil.


görmek ve kabul etmek gerek.