1848:1984

"hayatının bu döneminde arkadaşı J. L. A. Kolderup-Rosenvinge ile uzun edebiyat yürüyüşlerine çıkmayı adet edinmişti. aslında bu "yürüyüş"ün kendisi bir edebi form oldu, geçtiği yer ve zamanıyla, gelişimi ve sonucuyla...


Kierkegaard zeki birini bulduğunda gündelik hayattaki şakalaşmalardan zevk alırdı. bununla birlikte, mektuplar Kierkegaard'ın kök salmış yalnızlığına tanıklık ediyordu; onun için böyle bir arkadaşlık, eski Kopenhag'ın caddelerinde, meydanlarında, yalnız surları boyunca ömür boyu süren münzevi bir yürüyüşte ancak kısa bir araydı."


-Sevgili Conferentsraad,
Önceki gün caddede yürürken aklıma ne geldi-...


"...Eğer yürüdükten sonra eve arabayla dönersem soğuk almaktan korkarım. yürürsem, eve o kadar yorgun dönerim ki yürümenin hazzını kaybederim. Sonra oturup buna kafa yoruyorum, ta ki kafa yormaktan iyice bitkin düşene kadar."