görünen üç parlak ışıktan solda kalan ikisi altında, iki küçük aydınlık görünmekte. onların hemen yanında bir heykel, heykelin hemen yanında da bir şemsiye.
aslında iki gün önceki gece yürüyüşünde köşede tezgah başında oturan adam, tüm bunların olacağının işaretlerini vermişti. yani aslında vermişmiş.
dün maçka-nişantaşı istikametinde yürürken mezarlığın duvarının üstünde, elinde kablo ucunda yanan bir çıplak ampülü reklam panolarının arkasından geçirmeye çalışan adamın planları, ters istikamette, dönüş yolunda kendini apaçık görünür kılmıştı bile.
iki gün içerisinde, pat diye, elektrik ihtiyacını bir şekilde karşılayan adam, gecenin o saatinde, kentin o anlarda sakin önemli bir kavşağında, insanların kimsesiz bıraktığı bir mezarlık köşesinde tezgahını kurdu, servis başladı. karşı kaldırımda yavaşlayıp selektör yapan taksilere uzaktan sipariş sorulup, "sen dur ben getiririm" mimikleri ile hizmetin şekli üzerine anlaşıldı.
