süper çelişki.

hemen hemen tüm yeni mimarlık alanını fotoğraf ve resimler üzerinden tanıyıp, deneyimleyip (!), hollandalıların diyagram ve biçimlerini, almanların detaylarını, fransız ve amerikalıların düşüncelerini  kullanıp, tarihi olana italyanlar gibi bakıp, ingilizler gibi kültür politikalarını yönetip, kapıdan çıkınca da beşiktaş'taki bir apartmana girmek...
ortamda baskın şekilde görünür olan "moda"larla sürükleniyoruz. beden yaşadığı mekanın gerçekliğini düşüncesinden dışlıyor sanki...