açılış.

dün istanbul tasarım haftasının açılışına gittim. 
davetiyem olmadığı için telefonla konuşuyormuş gibi yapıp, davetiye soran görevliye; davetiyesi olan arkadaşımı arıyorum dedim, tamam buyrun dedi, girdim...


geçen sene köprünün tamamına yayılıyordu, her iki kıyıdan giriş vardı. bu sefer sütlüce tarafından girilmiyordu. o yüzden gecenin en güzel şeyini yaşamak zorunda! kaldım. akşamın o karanlığında, sakin haliç'i, kenarı neredeyse su seviyesinde küçük bir kayıkla geçtim. köprünün altından geçerek...


katılımcı tasarımcıların cemiyet eğlencesi açılış. heyecanı olmayan bir sergileme kurgusu ve ruhsuz standlar. herşey çok eğreti geldi, köprü neredeyse boştu. fuara katılım azdı. heyecan doğuran birşey yoktu. perry anderson okumama örnekler ortalıktaydı, zamansız "retro stiller-imgeler". of...


tabi ki, tasarım haftası sadece bu köprüde gerçekleşmiyor. bu organizasyona, fuara eşlik eden reklamlar, haberler, duyurular ile her yerde, aklımızın içinde...fuarın dışardaki sesi, kendi boşluğunda yankılanarak; dışında çoğalıyor. bienal vb gibi etkinliklerin yüksek desibel gürültüsüne karışıyor, dayanılmaz hale geliyor.
babam telefonda, medyaya maruz kalmış şekilde " istanbul tasarım kenti oluyormuş " diyor. "olur" diyorum. 
olmuştu da, yine olur... istanbul hep böyle zaten. ya bir nostalji ya da bir hedef; asla şu anda öyle var olamıyor.


istanbul'un tasarım haftası mükemmel tasarlanmış uluslararası benzerleri gibi kurgulanan ve pazarlanan birşey olmasa, bitmemişliği ile, kentin işporta geleneği, sürekli yarım bırakılmışlığı ve yasadışılığına bulansa, kendini kentin gündelik hayatı gibi çok ciddiye almasa, kalıcı olmaya çalışmasa, onlar bunlar ne der demeden, yine kentin o vahşi çılgınlığından örnek alıp bencil olsa, önce kendini kurtarsa?


sonra tabi Derin'e bedava yer de verirler, köprünün diğer tarafı da dolsun diye...
siz hayalgücünü, nedensiz üretimi, coşkuyu insanların içinden söküp atın, herkesi bir sistemin içinde var olmaya zorlayın, umutları kırın, genç kalabalıkları tasfiye edin, aralarından size benzeyen azınlıkları seçip seçip gösterin. sonra da birkaç kodamana sarılın. 
tasarımdan konuşmak için önce onu keşfetmek var etmek...
aman neyse.