geleneksel gezi parkı şenliği


yelta köm


taksim meydanı, yayalaştırmayı esas aldığı söylenen bir proje ile dönüştürülme yolunda. trafik yer altına alınmak, eski topçu kışlası aynen ama bu sefer alışveriş merkezi olarak yeniden inşa edilmek isteniyor.
taksim platformu çevresinde bir araya gelen bireyler, dernekler ve kurumlar; tünel battı çıktılarına, yer altı trafik dolanımına, meydana hizmet verecek toplu taşıma araçları duraklarına ve prost tarafından taksimden dolmabahçe'ye kesintisiz uzanan bir yeşil hattın parçası olarak tasarlanan gezi parkının yerine, bin sekiz yüz altı yılında inşa edilmiş ve bin dokuz yüz kırkta yıkılmış topçu kışlasının alışveriş merkezi olarak yeniden inşasına karşı itirazlarını, önerilerini ve sürece dahil olma taleplerini çeşitli etkinliklerle duyuruyorlar.
bunlardan biri de 'herkes için mimarlık' derneğinin gelenekselleşmesini arzuladığı ve bence şakayla karışık olarak neden şu ana kadar gelenekselleşmediğini de sorguladığı gezi parkı şenliği/pikniği.
onur ve özgür


kabahat hepimizde.
kamusallıktan bahsedip, bilgiden kullanıma kadar pek çok şeyi mümkün oldukça paylaşmaktan kaçan, yaratıcılıktan bahsedip kritik konulara dair kafa yormaktan üşenen, hayallerden bahsedip geleceği yaratmak yerine bugünü kurtarmaya çalışan bizler; yine her şey neredeyse en sona yaklaşmışken harekete geçiyoruz. eleştirip yerdiğimiz kamusal alan üretme dinamikleri yine işleme şemaları ile bizleri göz göre göre atlatıyor ve önceleri sadece bir seçim projesi olan ve pek ciddiye almadığımız projeyi gerçekleştirmek için doğru iletişim stratejileri ile kamuyu hazırlıyor; işin yasal süreçlerini kuralları içinde işletiyor; inşaat için ihaleye çıkıyor...
oralarda dolanan bir aile diyor ki:

parktaki bir aile
yüzleşelim
ama tabi ki umut hep var ve hiçbir eylem kesinlikle yersiz değil. çünkü "sadece başlangıçlar vardır" ve herhangi bir şey neden olmasın ki!


son on yılını gezi parkının kenarından ve içinden geçerek geçirmiş biri olarak ne orada ne de kentin başka bir parkında rutin ekstra kullanımlarım olmadı. maçka parkında koşmak ve sahildeki park alanlarında oturmak dışında kent parklarını kullanmamış, kıyılardaki mangal keyiflerine ve viyadük alanları ortasındaki top oyunlarına hep bir mekansal sosyolojik durum olarak bakıp asla onların yaşayanı olmamış, çevremden de olan birilerini görmemiş biri olan benim için parka kullanım odaklı bir davet geri çevrilemeyecek kadar çekiciydi.

 
düşleneni, yaşanmak isteneni, korumanın ya da farklı şekilde dönüştürmenin nedenlerini canlandırmayan edilgen eylemler yerine, kullanımlar yaratmak.