tatil baktığın yerde!

o yüzden çok da uzağa gitmene gerek yok.
aslında ne kadar uzağa gidiyorsan, o kadar sert bir geri dönüşü de kendin için hazırlıyorsun demektir...


yaz başladı. 
herkes profilde, twitter'da pzt sendromu yazıp hasır şemsiye, kumsalda ayak, tepeden deniz manzarası paylaştı. havalandırmaya çıkan mahkumların geri döneceğini unutacak kadar coşkun heyecanlarını paylaşırcasına...
aslında o da iyi bir konsantrasyon, sadece o ana odaklanan; ama paylaşanlarınki keşke gerçekten öyle olsa. sanırım çokça, "bak neredeyim, çatla vb." aymazlığı. 
o masaya geri dönülecek ve bir sene sonraya kadar yine her şey aynı gidecek. 
ben o zaman size soracağım, pzt sendromunuzu nasıl alırdırnız? 
buzlu mu buzsuz mu?


yaz başladı.
zamanı gelen herkes mezun oldu. ortalıkta önce balo sonra kep töreni fotoğrafları...
sağda solda kendine güzelleme: oficially architect. sonunuz ofislerin arkitekti olmaz inşallah. 
herkesin mutlu olduğu şekilde, mutlu olduğu yerde, mutlu olduğu şeyi yapması dileğiyle...


ay sonunda nobonLounge_BANTSCAPE! uydurmuştum. öncesinde ve sonrasında biraz bantlarla sokakta yapılanlara, sokak oyunlarına ve oyuna dair neler var neler yok diye bakındım. onlar hakkında bir şey yazacağım.
temmuz ortasında Baykuşlar etkinliği var izmir'de oradan haberler vereceğim.yakın zamanda yaptığım iki yeni mimari projeyi kısmen paylaşacağım. Balıkesir seminerimi bu sefer yayınlamak niyetim var. maliye bakanlığına verilen yeni yetki ile onun kamu arazisi üzerinde proje geliştirebilme yetisi kazanması üzerine radyoda bahsettiğim birşeyi yazacağım, radyodaki gibi yine biraz ayasofyanın yeniden cami olmasına değinirim, güzel konu bizanstan osmanlıya sonra modern türkiyeye doğru düşününce, antik mabedler, politik ekonomik güç kazanma mücadelesi, simgeler ve iktidarın inşası ya da restorasyonu üzerinden... 
ve tabi bu ay başka neler olursa...


haziran garip bir aydı. neredeyse, niyetini anladığım ama içime sindiremediğim bir savaşa girecekken ülke, bayan milli basketbol takımı olimpiyatlara gitme hakkını kazandı çok iyi oyunla, avrupa atletizm şampiyonasında aynı günde 3 madalya kazandı türkiye, biri engelli 100m de bayanlar altın... ITU öğrenci ekibi amerikadaki uydu yarışmasında birinci oldu. erkek voleybol milli takımı da kazandı, bayanların başarısı zaten malum.
tutucu bir yaşam tarzı ( tutuculuğu burada, kendinin izin verdikleri, uygun buldukları dışındakileri kabul etmeyen olarak kullanıyorum) her aracı kullanılıp örgütlenirken, bir yandan da böyle şeyler oluyor. kimse bana e belki zaten olumsuz değildir hiçbir olan demesin. yetmez ama evet diyecek halimiz yok!


daha önce de yazmıştım, yapılması gereken sadece nasıl yaşamak istiyorsak o yaşantıyı yaşayarak görünür kılmak. sözle ahkam kesmek ve yargıda bulunmak değil. sosyal hayatın er meydanı sokaklar yine tartışma dolu, Galata kulesi dibindeki alanda toplanmak, şarkı söylemek, yemek içmek rahatsızlık veriyor. buna karşılık bir grup kişi, kandil gecesi orda toplu namaz kılmayı öneriyor, örgütleniyor... 
demokratik hakların kentsel mekanda görünür olması, bundan daha doğal ne olabilir ki değil mi? 
doğru, o gün onların arasında kalırsanız görürüm sizi. 
dolmuşta annesinin kucağında yolculuk eden çocuğun sokakta pompalı tüfeklerle birbirlerine ateş açanların kurşunuyla vurulup komaya girdiği bir yerde, konuşmaktansa birbirini hayattan koparmaya güdülenmiş insanların toplumunda hangi demokrasi, hangi özgürlük?
hangi demokrasi dilimin ucunda. siz tamamlayın. malum "facebook'ta bilmem kimin videosunu neden paylaştın?" sorusu devletin savcısının ağzından sanık olanlara yöneltilebiliyor burada. 


tüm bunlar olurken tarifli özgürlük içinde denize sokulan aklın, tüm harlı ateş yüzünden dibinin tutması önleniyor. 
ama sıcaklık daha da artıyor. evinizi yıkmaya gelecekler, anlaşmazsanız mülkiyet haklarınızda kesintiye gidecekler... neyse bu sonraki ayların konusu olsun.


tatil orada burada değil. 
tatil baktığın yerde. 
ve iş de öyle. 
çünkü baktığın yere ve o yere bakmana göre ne iş ne tatil kalıyor, her şey değişiyor... 
çeşitli sosyal paylaşım ağlarından daha gerçek bir şekilde değişiyor hem de...