#hepsibirrüya / #allisadream

Günler işte böyle geçiyor, yıl diye. Gizliden gizliye ya da hızla da değil üstelik. Siz bazılarının dediğine aldanmayın ve kendinizi hatırlayın; o anların içinde onlarla geçerken neler çekmiştiniz hissede hissede.
Şimdi davulun sesine dair denklemi zamanda deneyince, denklem meseleyi sağlıyor. Şu andan bakınca, geçmiş olanlar bir hoş geliyor.

Hepsi bir rüya.
Hiç uyanmayacağımız bir rüya.
Ve bu rüyada, hayallerini var etmek için çalışanlar, yaşadıklarımızı yaratanların ta kendisi. Bu gündelik hayat onların rüyası; bu kent onların; hayalini kurduklarını gerçekleştirmeye çalışmayanların, çabalamayanların rüyası değil...
Çoğumuzun yaşadığı çelişki de bundan. Ait hissetmiyorum derken, bana uymuyor derken, uymayanın zaten bizim için yapılmadığını ve zaten biz bir şey yapmadığımız için başka türlü olmadığını unutuyoruz hep. Ve bu hiç hoşumuza gitmiyor.

Gündelik hayat, günün içinde eyleme döktüğümüz düşüncelerin ürünü. Mekanlar da onların inşa edilmiş hali.
Beğensek de beğenmesek de her şey şu anı paylaştığımız, eylemde bulunan insanların ürünü.

Ölüme gömülünceye kadar tatlı rüyalar.