YAHŞİBEY TASARIM ÇALIŞMALARI ONUNCU YIL


Emre Senan Vakfı, Yahşibey Tasarım Çalışmaları onuncu yılını Studio X Istanbul'daki bir sergi ile kutladı. Bu sergi süresince Tasarım Çalışmaları'nın sonraki on yılının ve tasarım eğitiminin geleceğinin tartışıldığı iki ayrı etkinlik düzenledim ve etkinlikleri yönettim.

Tasarım Eğitiminin Geleceği söyleşisinde, konuşmacılarla aşağıdaki soruları bir ay önceden paylaştım.
Oturma düzenini izleyen izlenen ikililiğini bozacak şekilde yaptım. Konuşmacı konuklar yan yana değil, karşılıklı oturdular. Studio X'e etkinlik için gelenler de konuşmacı değiştikçe bakan ya da bakılan tarafta oldu. Bu oturma düzeninde konuşmacıların birbirlerini daha dikkatli dinlediklerini gözledim.
Konuşmacılar dışında kalanlara söz hakkı tanımadım. Konuşmacıların bir süredir üzerine kafa yordukları sorular hakkında görüşlerini almayı daha çok önemsedim.
Salondaki diğer konuklar görüşlerini, konuşmacı konukların söylediklerini destekledikleri ya da karşı oldukları anlamına gelen iki farklı renkteki kağıtdı havaya kaldırarak konuşmalarla eş zamanlı olarak ifade ettiler. 

TASARIM EĞİTİMİNİN GELECEĞİ:
Prof. Dr. Tevfik Fikret Uçar
Prof. Dr. Zuhal Ulusoy
Yrd. Doç. Dr. A. Can Özcan
Doç Dr. Aslıhan Şenel


On yıl boyunca farklı tasarım alanlarından ustaları ve öğrencileri ağırlayan Yahşibey'de deneyimlenenleri ve tasarım ortamının yerel ve ulusalararası güncel tartışmaları kapsamında biriktirilen soruları konuklara sordum.
Bu söyleşi tasarım eğitiminin geleceğine (dolayısıyla bugününe) dair bir manifesto yaratmaktan ve son sözü söylemekten çok kendisine benzer oturumlarda tartışılanlarda biriktirilenler üzerine Türkiye'nin koşullarını da dikkate alarak katkı koymayı amaçlıyordu.

Tasarım Eğitimi söyleşisine katılacak olanlara yönelteceğimiz sorulara ilgili herkesin cevabını merak ettiğimiz için çevrim içi formlar hazırladık. 

1. Tasarım teorisi ve eğitiminin önemli isimlerinden, "The Design Of Everyday Things" kitabının yazarı Don Norman, bugünün tasarımcılarının tek bir konu ya da beceride derinleşmektense, sığ kalıp mümkün oldukça çok konuya dair fikir ve beceri geliştirmeleri gerektiğini söylüyor. Ona göre tasarım problemleri ancak geniş bir anlayışla kavranabilir ve başa çıkılabilir hale geldi. Tasarım eğitimi fen ve sosyal bilimleri, teknolojiyi, mühendisliği ve matematiği de içermeli. Hatta diğer mühendislik ve bilim alanları da tasarım yöntemlerini öğrenmeli. Bu 'disiplinler ötesi' temel tasarım eğitiminin potansiyel yöntemlerini Türkiye özelinde tartışmak mümkün mü? Yoksa Norman'ın dediklerinden farklı olarak tasarımcının eğitimini farklı bir çerçevede mi düşünmeliyiz?

2. Alternatifleri olsa da, tasarımcıların kullanıcılar, atölye odaklı araştırma/üretim ve malzemelerden uzaklaşıp daha çok dijital mecrada tasarım yaptıkları bir trend var. Dünyaca ünlü tasarım okullarından maliyetli tasarım atölyelerini kapatıp daha uygun fiyatlı dijital atölyeler açanlar var. Türkiye'de durum nasıl? Tasarım eğitiminde malzemeye ve üretim süreçlerine yabancılaşmaya dair görüşleriniz neler?  

3. Gezegen istismar sınırlarına ulaşmış durumda. Bu koşulları yaratan süreçlerin kenarında ya da ortasında bir şekilde tasarım hep var. Türkiye'de tasarım eğitimi bu konuyu nasıl sorunsallaştırıyor? 

4. Mimarlıktan endüstriyel tasarıma grafik tasarımdan moda tasarımına kadar her tasarım süreci yapay zeka, büyük veri ve şeylerin interneti ile insan tasarımcı ve üreticilerin  dahil olmadığı süreçlerle gerçekleştirilebilir hale hızla yaklaşıyor. Yaratıcı endüstrilerin yapay zeka alanındaki gelişmelerden daha uzun yıllar etkilenmeyeceği savı son kullanma tarihini yakın zamanda doldurdu.  Tasarım eğitimi tasarımcıları bu duruma nasıl hazırlıyor?