MATERA - MUSEUM OF CULTURE

 Yarışma alanında yapılması planlanan servi ağaçlarının kesimesinden sonra asılan pankart: "tarihin ve ağaçların katilleri utanın"
Yarışma alanında yapılan düzenlemeler sırasında ortaya çıkan kalıntılar ve Sant Agostino kilisesi altına devam eden koridorların ağızları

Ne yukarıda görünen itirazlar, ne kazılar sırasında ortaya çıkmış dehlizler ne de bu dehlizlerin çizimi yarışma belgelerinde paylaşılmıştı. Sevindirici olan şey ödül grubuna giren neredeyse tüm projelerin bu alana dair bir araştırma yaparak bu bilgilere ulaşmış olması. Kendilerine verilenle yetinmemiş yarışmacı kitle ile karşı karşıyayız.

Yakın zamanda (2018 Nisan) Matera, İtalya'da Instaura.it tarafından açılmış bir yarışmaya proje yolladım. Matera Güney İtalya'daki en eski Avrupa Kültü Başkenti. Türkiye'deki Ürgüp, Göreme gibi bir yer. Tepenin içine oyulmuş mağaralarda yaşayan insanlar olduğu kadar Mardin dokusuna benzer yamaç yerleşimleri de kentin tarihi dokusunu oluşturuyor.
Yarışma projesinin yarışma kapsmaında oditoryum, sergileme alanları, resim ve heykel laboratuarı, kafe ve servis alanlarına dair kullanımları karşılaması umuluyor. 
Uzun bir aralıktan sonra, mimari proje yarışmalarına yeniden girmeye başladım. Pafta düzeni ve yarışmanın hızlı çarpıcılığına dair iç güdülerimi kazanmak zaman alacak gibi görünüyor. Denemeye devam. 
Ödül grubundaki projeleri de aşağıda paylaşıyorum. 

H. Cenk Dereli - NOBON

Projenin ana fikri, aşağıdaki eskiz ile şekillendi. 
Kilisenin altındaki dehlizlerin arazi içinde kalan ağza ulaşmak yapı programının sirkülasyon ile ilişkisini belirledi. Bu yolculuk farklı kotları fiziksel olarak bağlarken beklenmedik görsel ilişkiler de kurmalıydı. Oditoryumun tonozlu tavanına dair fikir de ilk burada çizildi. 

Önce arazi koşullarına çok takılmadan, "sürekli bir rampa olarak tasarlanacak ana dolaşım tek bir malzemeyle ziyaretçinin çevresini sararken farklı yerlerde yırtılarak, yükselerek, alçalarak farklı deneyimler yaratabilir mi?" sorusuna cevap aradım. 
"Dolaşım boyunca, yerde, yanda, üstte bakışlar yaratmak mümkün olur mu?" sorusu bu arayışla ilişkiliydi. 
"Farklı kotlarda beklenmedik yeşil doku, beklenmedik mimari elemanlar (kemerler, galeri boşlukları vb) görünse ya da ana dolaşımı tarif eden malzeme yok olmuşken birden ortaya çıksa, deneyimsel açıdan ziyaret tasarımına ne katar?"  diye sorudum.

Ucu ucuna yetiştirdiğim bir yarışma oldu. Sonunda fazla çizdiğimi ve kullanıma hazır olmalarına rağmen az sayıda görsel kullandığımı düşündüm. Pafta görünmesi istenen düşünceyi vurgulayan bir araçtan çok üretilenlerin toplandığı bir yüzey gibi olmuştu. Ödül grubuna giren projeleri inceleyince bu görüşüm pekişti.  Daha az düşünüp, ana fikri daha vurgulu şekilde ortaya koyamaya kafa yormak gerekiyor. 

Aşağıdaki projeler bence 3 ana gruba ayrılabilir. 
Gömülenler, aşırı iri kitleler ve dengeli kitleler. 

Birinci projenin tamamen yok olmak istemesi olumlu bir uğraş. Ama oditoryum gibi mekanların yerleştirildikleri yerde mümkün olabildiğine emin değilim. Ayrıca bu kitlenin kesitinin oldukça iri olduğunu gösteren bir görüntü ya da çizim de yok. Ama pafta mesajını sitediğini iyi temsil ediyor. 
Aşırı iri kitleler bu kentin, daha önce sivil kültür mirası direnişlerinin mücadelesi ile engellenmiş, otopark ve kültür merkezi projesi dikkate alınırsa, akıl alacak gibi değil. Ama "imza bina" arayışı yarışma kapsamında mansiyonlarda görünür oluyor. 

1. Ödül
2. Ödül
3. Ödül
Mansiyon
Mansiyon
 Mansiyon
 Mansiyon
 Mansiyon
 Mansiyon
 Mansiyon